Türkiye’de en fazla üzerinde değişiklik yapılan kurumların başında herhalde eğitim gelmektedir. Bu ülkede her bir bakan değişikliğinde yeni bir sistem geliştirilmiştir. Haliyle bu da kafa karışıklığına neden olmaktadır. Eğitimin üzerinde çok fazla tartışılması gerekiyor. Fakat ben, öğrencilere verilen ödevlere değinmek istiyorum.
Malumunuz her anne, babanın dillendirdiği ve onlar için kâbus haline gelen ödevler. Öğretmen öğrenciye ödev verir, büyük ihtimal öğrenci buna yapamaz. Öğrenci anne, babayı başvurur. Anne, baba da günün yorgunluğunu stresi üzerindedir. Büyük bir isteksizlikle yardımcı olmaya çalışır. Yapabiliyorsa yapar, yapamazsa da bilmiyorum diye geçiştirir.
Bir ilköğretim öğrencisine verilen ödevi anne ve babalar dahi yapamıyor. Çocuk nasıl yapsın. Düşünsenize bazı büyükşehirlerde ödev dükkânları açılmış. Komik ama gerçek. Bizim ilçemizde de internet kafelerde, ozalitçilerde ödev çıkarılır, yapılır yazılarını görebilirsiniz. Öğrencilere verilen ödevleri öğrenciler değil, anne ve babalar yapmaya çalışıyor, onlarda yapamazsa ödev dükkânlarına, internet kafelere yâda matbaalara yaptırılıyor. Haliyle bu da ailelere büyük külfet getiriyor.
Öğrenciler değil de anne ve babalar kendi aralarında yarışır oldu. Yani şöyle de diyebiliriz. Yasal olsaydı eğer, aileler kendi çocuklarının yerine sınavlara girecekler durumuna geldik. Eğitim önce ailede başlar, daha sonra okulda devam eder mantığı tam tersine dönmüş durumda. Karneyi öğrenciler değil aileler alıyor.
Teknoloji insanlara bazı kolaylıklar getirirken, doğru kullanılmadığında zarar vermeye başlıyor. Tabi ki biz doğru kullanamayanlardanız. Okulda öğretmenler, çocuklara çeşitli ödevler veriyor. Öğrenci internetten bir tıkla, emek sarf etmeden aradığını bulup, ödevini yapabiliyor. Haliyle öğrencinin anladığı tek şey; internetten kolayca ödevini yapabilirsin ve kopyala, yapıştır.
Eskiden öğrenciler ödevini yaparken emek sarf ederdi. Kütüphane’de kitap sayfalarını tek tek karıştırarak aradığını bulmaya çalışırdı. Bu şekilde ödevini yapan öğrenci hem konuyu araştırırken hem öğreniyor, hem de araştırma yetenekleri gelişiyordu. Maalesef hazıra alıştık. Araştırmada kopyala, yapıştır mantığını benimsedik. Öğretmenler bu çocuklara yapabilecekleri ödevler vermeli. Hatta gerekirse bu ödevler okulda yapılmalıdır. Evlerde anne ve babaların yaptığı şekilde değil.
Bilinçli bir toplumun gelişmesi dileğiyle, sağlıcakla kalın…